Küreselleşmenin doruklarına kadar yaşandığı günümüzde, bir ülkede yaşanan bir durum, diğer kıtada yaşayan ülkeleri dahi oldukça hızlı bir şekilde etkisi altına alıyor. Çin’de başlayan bir salgının, çok kısa bir sürede büyüyüp, tüm dünyayı etkisi altına alan bir pandemiye dönüşme sürecine hepimiz şahit olduk, olmaktayız.
Savaşta Kasası Dolan Ülke yazısının devamıMerhabalar!
Çevremdekilerin ‘Esma, bu fakındalıkların hakkında yazsana’ dediği bir konu ile karşınızdayım.
Ekim 2020’den bu yana, başka bir ülkede yaşamaktayım. 13 aylık süreçte Türkiye’ye 4-5 kez gelsem de bunlar hep kısa süreli ve tatil amaçlı ziyaretler oldu.
Kasım 2021’de ise; İstanbul’da uzunca bir süre kaldım. Atalarımızın da dediği gibi misafirlik 3 günmüş. Uzun süre kalınca, misafirlik bitti ve hayatın içinde buldum kendimi.
Tabii ben her şeyi 13 ay evvel ile karşılaştırdığım için, şaşıp kaldım bazı şeylerin karşısında. Şimdi onları biraz paylaşacağım sizlerle.
Türkiye’deki artan fiyatlar sadece ülkemizde değil, yaşadığım ülkede de sıklıkla dile getirilmekte. Bu kısımda sizlerle fiyat artış oranına çok şaşırdığım bazı spesifik şeyleri paylaşacağım.
Yurtdışında Çalışmak 2 – Türkiye Ziyaretinden Notlar yazısının devamıMerhabalar!
Yağmurlu bir Sofya’dan sesleniyorum size. Bu yazıyı mart başında kaleme almayı planlamıştım ancak; araya giren seyahatler ve dersler nedeniyle ertelendi, durdu. Yağmur sesi ve cumartesi sessizliğini yakalamışken, bunu değerlendirmeliyim dedim. Evin en ışık alan yerine oturdum, Türk kahvemi yaptım ve işte buradayım.
Bu yazımda dört ana başlık yer alacak. Öncelikle kadınların çalışma şartlarına baş kaldırış tarihi, “8 Mart 1857“ye değineceğiz. Sonrasında “Toplumda Kadın ve Kadının Emeği” başlığı altında kendi düşüncelerimi paylaşacağım sizlerle. Üçüncü başlık olarak Reboot Online’ın yaptığı “Çalışan Kadınlar İçin En İyi Avrupa Ülkeleri” araştırmasını inceleyeceğiz. Son olarak da kariyer.net’in başlattığı bir imza kampanyasından bahsedeceğim.
Haydi, 1857 yılına gidelim ve o günden bu güne nelerin değiştiğini ya da değişmediğini beraber görelim.
Kadınların Çalışma Şartları ve Cinsiyet Eşitsizliği yazısının devamıMerhaba!
2020 hepimiz için oldukça zor bir yıl oldu. Bundan sonrası için güzel şeyler diliyorum hayattan dünya adına. Ben hala umudu olanlardanım.
Evet evet. Dünyanın en büyük sağlık gruplarından birinde çalışmama ve hatta; her gün hastanede gördüğüm onca hastaya rağmen ben inancımı yitirmedim.
Polyannacılık?
Belki de. En azından ütopya ile distopya arasında seçim yapmam gerekirse; tarafım belli.
2020 benim için biraz farklı bir yıl oldu. Sağlık sektöründe çalışan bir ekonomist olarak, birçok arkadaşıma nazaran, benim iş kaybı gibi bir kaygım olmadı hiçbir zaman. Türkiye’deyken gerek şirketim gerekse de bağlı bulunduğum hastanenin yönetimi süreci çok iyi yönetti. Burada da benzer bir tablo ile karşı karşıyayım.
2020’yi tüm dünyayı ilgilendiren sorunların yanı sıra, benim için farklı kılan şeylerden biri, çalıştığım sağlık grubundan gelen yurtdışı teklifi oldu.
Ve işte… 7 Ekim 2020’den bu yana, Bulgaristan’dayım.
Yurtdışında Çalışmak 1 yazısının devamımoda
isim (mo’da) İtalyanca moda
1.isim Değişiklik gereksinimi veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik.
2. Belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlük.
3.sıfat Geçici olarak yeniliğe ve toplumsal beğeniye uygun olan.
TDK modayı yukarıdaki gibi tanımlamış.
Geçici yenilik için binlerce kişi öldü. Bangladeş‘te. 24 Nisan 2013‘te.
esma abdar 